Temel
olarak elektronların hareket etmesine elektrik denir. Elektrik ilk kullanılmaya
başlandığı günümüzden bu yana çeşitli uygulamalarla yaygınlaşmıştır. Isıtmadan, cep telefonlarının şarj edilmesine kadar birçok uygulamada elektrik
kullanılmaktadır. Kullanım alanının bu kadar yaygınlaşması ile vazgeçilemez hale gelmiştir. Dolayısıyla elektriğin
kontrol edilebilmesi önem kazanmıştır. Yüksek gerilimli ortamlarda açma kapama
işlemleri yapılırken oluşan arkın önlenebilmesi için dielektrik malzemeler
kullanılmaktadır. Yaygın olarak kullanılan bu dielektrik maddelerden SF6
gazının, tarihçesi, özellikleri, kullanım alanları ve çevre ve insan sağlığına
etkileri nelerdir?
SF6
gazı ilk olarak 1901 yılında Henri Moissan ve doktora öğrencisi Peter Lebenau
tarafından keşfedilmiştir. Ağırlıklı olarak florin üzerine çalışmış olan bu
iki bilim adamı, birçok florin bileşikli gaz elde etmişlerdir. SF6 gazının elde
edilmesi için ise F2 (Florin), S8’e (Sülfüre) maruz bırakılmaktadır. Tabi
çeşitli yan ürünler oluşmakta yalnız oluşan bu sülfür florid’ler karışımdaki
S2F10’un aşırı ısıtılması ve kalan SF4’ÜN yok edilmesi için Sodyum Hidroksit
(NaOH) ile ovulması ile elimine edilmektedir.
Yılda yaklaşık olarak 10.000 ton SF6 gazı üretilmektedir. Bunların büyük
çoğunluğu (yaklaşık 8,000 tonluk kısmı) elektrik endüstrisinde dielektrik gaz
şeklinde kullanılmaktadır. Elektrik endüstrisinde genellikle dielektrik ve
soğutucu sıvı olarak kullanılan PCB kimyasallarının yerine kullanılmaktadır.
Bunun yanı sıra SF6 gazı tıpta göz operasyonlarında ve ultrason cihazlarında
kullanılmaktadır. Bir diğer kullanım alanı olarak eskiden izleyici bileşim olarak da kullanılmaktaydı. SF6 gazı
atmosferde çok sık rastlanan bir gaz olmadığı için özellikle havalandırmaların
çalışmasının veya kaçakların tespit edilmesi için kullanılmaktaydı. Yalnız gazın
küresel ısınmaya sebep olduğu belirlendikten sonra bu şekilde kullanımı yasaklanmıştır.
SF6 gazı renksiz ve kokusuz bir gazdır. SF6 gazı toksik
bir gaz değildir. Yalnız 100 yıllık dönemde bakıldığında CO2’den fazla
sera gazı etkisi yaratan bir gazdır. 1980 ile 1990 yılları arasında atmosferdeki
konsantrasyonu %7 oranında artmıştır. Bunun bir sebebi ağırlıklı olarak
elektrik endüstrisindeki PCB yağının yerine alması için olan kullanımıdır. SF6
gazının kaçak tespiti için kullanımı Avrupa Birliğinde 2006 yılında, yüksek gerilim kesiciler dışında kullanımı ise 2008
yılında yasaklanmıştır.
Her ne kadar
küresel ısınmaya sebep olan sera gazlarından biri olsa da SF6 gazı, insan
sağlığına zararlı değildir. Yalnız çok fazla solunması ile solunum yetmezliğine
sebep olabilmektedir. Ayrıca SF6 gazının
ağırlıklı kullanımı orta ve yüksek gerilim kesicilerde olduğu için SF6 gazı sık sık elektrik arkına maruz kalmaktadır. Her ne kadar Sf6 gazı toksik bir gaz
olmasa ve herhangi bir arka maruz kaldığında kendini tamir edebilen bir gaz
özelliğine sahip olsa da, yüksek miktarda akıma maruz kaldığında ikinci dünya
savaşında kullanıldığı varsayılan toksik S2F10 gazı açığa çıkarmaktadır.
SF6 gazının ilgi
çekici özelliklerinden bir tanesi de solunduğunda helyum gazının tersi etki
göstermesidir. Helyum gazı hafif olması sebebiyle (4 gr/mol) kişinin sesini
inceltmektedir. SF6 gazı ise (30 gr/mol) ağır bir gaz olduğu için ses tonunu ve
frekansını düşürmektedir. Dolayısıyla SF6 gazının solunmasından sonra daha
kalın bir ses çıkmaktadır.
SF6 gazı,
endüstriyel anlamda bakıldığında geniş kullanım alanına sahip bir gazdır. SF6
gazı özellikle dielektrik konusunda kullanılsa da başka kullanım alanları da
bulunmaktadır. SF6 gazı her ne kadar insan sağlığına zararlı bir gaz olmasa da,
çevresel etkileri, özellikle sera gazı olarak küresel ısınmaya etkileri
düşünüldüğünde AB’nin de yasalarla uyguladığı gibi kullanımdan
kaldırılması gereken bir gazdır.
Kaynaklar
ElectricalEngineeringPortal
EPA
LookChem
Kaynaklar
ElectricalEngineeringPortal
EPA
LookChem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder