Etiketler

23 Mayıs 2011

Piezoelektrik: Geleceğin Elektrik Üreteçleri

1880 yılında Jaques ve Pierre Curie, temel bazı kristal minerallerin, olağan dışı karakteristik gösterdiklerini saptamışlardır. Bu kristallere mekanik bir güç uygulandığında, kristaller elektriksel olarak kutuplanıyorlardı. Sıkışma ve gerginlik durumlarında, uygulanan kuvvet miktarı kadar uçları arasında elektriksel kutuplaşma oluşuyordu. Sonradan, bu ilişkinin tam tersi de kanıtlandı. Eğer bu kristal mineraller bir elektrik alanına tabi tutulursa, elektrik alanın gücü kadar kısalıp, uzayabiliyorlardı. Bu duruma, Yunanca'daki piezein (basınç veya sıkıştırma anlamına gelen) kelimesinden esinlenerek piezoelektrik etki ve ters piezoelektrik etki ismi verildi. 

21 Mayıs 2011

Norbert Wiener: Sibernetiğin Babası

"Profesör dediğimiz, herhangi bir konu üzerinde yaklaşık 50 dakika konuşabilen kişidir." sözünün sahibi Norbert Wiener, bugünkü sibernetik kavramını kurmuş kişidir. 26 Kasım 1894 yılında Kolombiya (Missouri) de doğmuştur. Babası Leo Wiener Rusya, Tsarit, Byelostok'tan gelmiş ve Harvard Üniversitesinde Slav dilleri profesörüdür. Babasının oğlunu, seçkin bir akademisyen yapma çabası sonucunda Norbert Wiener 18 yaşında Harvard Üniversitesinden doktora derecesi almıştır. Sonrasında Filozofi, Mantık ve Matematik eğitimlerini İngiltere Cambridge Üniversitesinden almıştır.

5 Mayıs 2011

Yüksek yoğunluklu deşarj lambaları: Önemli bir aydınlatma çeşidi

Yüksek yoğunluklu deşarj lambası, mat veya şeffaf kuvarz camı içine veya alumina ark tüpünün içine yerleştirilmiş tungsten elektrotlar arasında oluşan arklar aracılığı ile ışık üreten bir çeşit elektrik lambasıdır. Bu tüpün içinde hem gaz hem de metal tuzları bulunmaktadır. Gaz sayesinde lambanın içinde ark oluşması sağlanmaktadır. Ark başladığında, plazma oluşacak şekilde metal tuzları ısınır ve buharlaşır. Bu durum ark tarafından oluşan ışık yoğunluğunu arttırarak elektrik tüketimini düşürmektedir. Yüksek yoğunluklu deşarj lambaları ark lambalarının bir çeşididir. 

2 Mayıs 2011

Titreşimden Elektrik Elde Eden Milimetre Ölçeğindeki Üreteç

Michigan Üniversitesi'ndeki Elektrik Mühendisleri tarafından, kendi sınıfında bulunan eş değer cihazlardan 5 ile 10 kat daha fazla verimliliğe sahip ve bir 50 kuruştan daha küçük boyutta olan ve titreşimleri elektriğe çeviren bir cihaz tasarlandı.

Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği kürsü başkanı olan ve bu sistem tasarımcılarından biri olan Khalil Najafi'nin yaptığı açıklamada "Piyasada bulunan diğer ürünlerin aksine çok küçük bir alanda, giriş değişkenine göre çok daha fazla güç üreten bir cihaz geliştirmeyi başardık." 

28 Nisan 2011

2011 Elektrikli Araçlar Grand Prix

Elektrikli Araçlar Grand Prix’i (evGrandPrix) 2011 yılında 2 büyük organizasyona ev sahipliği yapacak. Birinci organizasyon 30 Nisan’da Purdue Üniversitesi Kampüsü’nde (Batı Lafayette)  grand prix pistinde yapılacaktır. Bir hafta sonra (7 Mayısta) üniversiteler ve Purdue takımları, Indianapolis Motor Yarış Pistinde, TechDay kapsamında “Indy 500’s” ün 100üncü yıldönümü için yarışacaklar.


25 Nisan 2011

Sudan Elektrik Üretmek Artık Hayal Değil

Standford araştırmacıları tatlı su ile tuzlu su arasındaki tuzluluk farklılığından elektrik üretebilecek bir batarya üretti. Araştırma takımının başında bulunan profesör Yi Cui yaptığı açıklamada tatlı suyun tuzlu su ile birleştiği, derelerden akan tatlı suyun dere ağızlarında, dere yataklarında ve haliçler gibi yerlerde bu teknolojinin kullanılabileceğini açıkladı. 


24 Nisan 2011

Dalga Enerjisi: Geliştirilmeyi bekleyen bir elektrik üretim şekli

            Dalga enerjisi, okyanus yüzeyindeki dalgalar aracılığı ile, enerjinin aktarılması ve bu enerji ile iş yapılması için kullanılmasıdır. Örnek vermek gerekirse elektrik üretimi, suyun tuzdan ayrılması veya suyun pompalanması olabilir.

             Dalga enerjisi gelgit enerjisinin günlük akışından ve okyanusların sabit girdap akımlarından ayrı tutulmalıdır. 1890 yılından bu yana dalga enerjisi kullanılarak elektrik üretimi girişimleri olsa da geniş çaplı ticari üretime geçilmemiştir. 2008 yılında ilk deneysel dalga çiftliği Portekiz’de Aguçadoura Dalga Park’ında açılmıştır.

22 Nisan 2011

Neon Aydınlatma: Plasma Televizyon Teknolojisinin ve Reklamcılığın Atası

           Neon aydınlatma, elektriklendirilmiş cam tüplerin veya ampullerin içinde seyreltilmiş neon veya çeşit gazlar içeren aydınlatma şeklidir. Georges Claude, fransız mühendis ve mucit, 1910 yılındaki Paris Motor Show’da neon tüplü lambanın ilk tanıtımını yapmıştır. Bazen “Fransa’nın Edison’u” olarak da adlandırılan Claude, 1920 ile 1940 yılları arasında işaret ve sergileme alanında çok popüler olacak bu yeni teknolojinin üzerinde neredeyse bir tekel sahibiydi. Amerikada 1920li ve 1940lı arasında büyük bir önem arz eden bu aydınlatma şeklinin kullanımı her ne kadar ikinci dünya savaşında düşüş gösterse de Japonya, İran başta olmak üzere birçok ülkede gelişmeye devam etmiştir. Geçtiğimiz yıllarda işaret tasarımcılarının yanı sıra mimarlar ve sanatçılar, eserlerinin bir parçası olarak neon tüplü aydınlatmayı benimsemişlerdir.

Jeotermal Enerji: Yer Altından Gelen Enerji

Jeotermal elektrik üretiminde, jeotermal enerji aracılığı ile elektrik üretilir. Kullanımda olan teknolojiler, kuru buhar santralleri, çürük buhar santralleri ve iki elemanlı çevrim santralleridir. Jeotermal elektrik üretimi şu anda 24 ülkede ve jeotermal ısıtma 70 ülkede kullanılmaktadır. Jeotermal enerji dünyanın ısı kaynakları ile karşılaştırıldığında, ısı salımı düşük seviyede olduğu için sürdürülebilir enerji çeşidi olarak kabul edilmektedir. Jeotermal santraller, ortalama 1 mega watt saat’e 122 kg karbondioksit salınımı ile geleneksel kömür santralleri ile karşılaştırıldığında 8’de 1 oranında salınıma sebep olmaktadır.

19 Nisan 2011

Gelgit Enerjisi: Ay’ın Çekim Gücü ile Gelen Temiz Enerji

 Gelgit gücü bir diğer adıyla gelgit enerjisi, gelgitleri, gücün elektrik veya diğer kullanışlı çeşitlerine dönüştüren hidrogüç çeşididir. İlk büyük çaplı gelgit enerji santrali “Rance Gelgit Enerji Santrali” 1966 yılında işletmeye alınmıştır.Henüz geniş çaplı kullanılmasa da geleceğin potansiyel elektrik üretimi yöntemlerinden biri olarak görülmektedir. Gelgit hareketleri diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından (rüzgar ve güneş enerjisi gibi) daha öngörülebilir olma özelliğine sahiptir. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında bulunan gelgit enerjisi, yüksek kurulum ücreti, yüksek gelgit mesafesine ve yüksek akış hızına sahip alanın az olması gibi zorluklarla karşı karşıyadır. Bu durum, gelgit enerjisinin kullanım alanlarına kısıtlama getirmektedir. Gelgelelim, tasarımda (dinamik gelgit enerjisi, gelgit kıyı gölleri gibi) ve türbin teknolojisindeki (aksiyal türbinler, çapraz akışlı türbinler gibi) son zamanlardaki teknolojik gelişmeler ve iyileştirmeler ile birlikte önceden hesaplanan toplam elverişliliği arttırılmış ve ekonomik ve çevresel maliyetleri diğer yenilenebilir enerji kaynakları ile rekabet edebilir seviyelere getirilmiştir.