Etiketler

28 Temmuz 2015

Elektriğin İnsan Üstündeki Etkisi

Elektrik, yakın dönemde hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Aydınlatmadan, iklimlendirmeye, ulaşımdan, sağlık sistemlerine kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Bu kadar çeşitli alanda kullanılan elektriğin insan üzerinde çeşitli etkileri bulunmaktadır. Elektriğin yaygın kullanımının bir sonucu olarak, daha sık elektrik kazaları oluşmaya başlamıştır. Dolayısıyla elektriğin insan vücudundaki etkileri önem kazanmıştır. Peki elektriğin insan vücudu üstündeki etkileri nelerdir; maruz kalma durumunda hangi değerler önem taşımaktadır ve bu durumlar nasıl sınıflandırılmaktadır?


Elektriksel kazalarda, elektrik akımı genellikle en düşük dirence sahip yolu izleme eğilimi göstermektedir. İnsan vücudu ortalama direnci 300 ile 1000 ohm arasında değişmektedir. Elektrik vücutta yol alırken özellikle direncin yüksek olduğu kemik, yağ ve tendonlardan geçmek yerine direncin daha düşük olduğu, sinir, kan ve kas sistemi üzerinden akmayı tercih etmektedir. Kalbin kaslardan ve beynin sinir yapısından oluştuğunu düşünürsek, elektrik çarpması durumunda, bu iki organın en fazla tehlikeye maruz kalabileceğini vurgulayabiliriz.


Elektriğin 4 temel özelliğine göre insan üstündeki etkileri değerlendirilmektedir. Bunlar gerilim, akım, direnç ve frekans değerleridir. Direnç değeri insan vücudu durumuna göre değişim göstermektedir. Örneğin yüksek neme sahip bölgelerde daha düşük direnç olmaktadır. Frekans değeri sadece alternatif akımlı sistemlerde dikkate alınmaktadır. Gerilim değeri genellikle atlama aralığı konusunda dikkate alınırken asıl etkiyi akımın zamana bağlı değişimi yaratmaktadır.




Elektrik akımının insan vücudu üzerindeki etkileri IEC TS 60479-1 standardında belirlenmiştir. Bu standarda göre geçen akım ve akımın geçtiği zaman miktarı dikkate alınmıştır. Birinci bölgede elektrik akım fark edilemez miktardadır.Akım değeri arttırıldığında ikinci bölgede hissedilebilir ama vücut herhangi bir kas tepkisi göstermemektedir. Üçüncü bölgede geri döndürülebilir etkilere sahip kas tepkileri oluşmaktadır. Dördüncü bölgede ise ilk çizgi %5, ikinci çizgi %5 ile %50 arası, üçüncü çizgide ise %50’den fazla olasılıkta kalp aritmi riski oluşmaktadır.



Elektriğin vücutta yaptığı etkilerin dışında vücut temas noktaları da önemlidir. Elektrik en kısa yoldan kendini tamamlamak isteyeceği için, yanlışlıkla eli ile kabloya temas etmiş birinin, yalın ayakla basmış birine göre kalp krizi geçirme riski daha yüksektir. Çünkü el ile temas edilmesi durumunda, elektrik devresinin bir parçası durumuna gelmiş insan vücudunda devre kendini kalp üstünden geçerek tamamlamak isteyecektir.

Elektriksel yanıklar birkaç kategoride sınıflandırılmaktadır. Alçak ve yüksek gerilim yanıklarında 500 Volt ve altı gerilimde oluşan yanıklar alçak gerilim yanıkları şeklinde sınıflandırılmaktadır. Ark yanıkları elektriğin yüksek direnç alanından düşük direnç alanına geçmesi ile oluşmaktadır. Genellikle yüksek gerilim altında çalışan kişilerde görülen yanıklardır. Ark yanıklarında sıcaklık 4000 santigrat seviyelerine çıkabildiği için arka maruz kalan kişilerin üstündeki kıyafetler eğer uygun değilse alev alması veya erimesi mümkündür.


Sonuç olarak, elektrik her ne kadar hayatımızda önem teşkil etse de; elektriği güvenli kullanılması ve olumsuz sonuçlarla karşılaşmamak için korunulması gerekmektedir. Özellikle yüksek gerilim altında yapılan çalışmalarda koruyucu ekipmanlar düzgün seçilmeli ve yapılacak çalışmaya uygun kıyafet kullanılmalıdır.

Kaynaklar:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder